Khaleed Huseynii Ve Dağlar yankılandı kitabı üzerine ...
Halit Hüseyni nin bu kitabını özellikle Uçurtma Avcısını
okuduktan sonra büyük bir iştahla elime aldım. Fakat iştahımı boşuna
kabartmışım. Kitap uçurtma avcısının gölgesinde kalan adeta onun çakması bir kitap olmuş. Halit Hüseyninin başka bir kitabını da uzun
bir süre daha okumam herhalde…
Kitap yine büyük acılar acılar, acılar, yine Müslüman bir
toplumda en dikkat çeken hadiselerin mixlenmiş hali. Fuhuş, transeksüel
ilişkiler, fakirlik, kızkardeşini öldürmek zorunda kalma, islamı yerme ve batıyı övme üzerine kurulmuş.
Aslında şahısları başından geçenlerin bölüm bölüm
anlatıldığı senaryonun iyi olduğu bir öykü aslında. Ama bazı bölümler atlanmış
bazı bölümlerde zorla eklenmiş gibi görünüyor.
Özellikle en büyük acıları yaşayan Abdullah a fazla
değinilmemiş. Abdullahın babası ve Kızkardeşini sakatlayıp sonra öldürmek
zorunda kalan Pakizeden hiç bahsedilmemişken, savaş suçlusu ve uyuşturucu
satıcısı olarak gösterilen Afgan Mücahidinden bahsedilmesi ve tam 50 sayfa
süren Yunan yardımseverin gereksiz hikayesini anlayabilmiş değilim.
Hikaye sonlarda iki perinin buluşması ile okuyucunun içini
kabartırken Abdullahın Periye yazdığı şiirin içeriğini büyük bir istekle
bekliyen okurun ortada bir mektubun (=doğrudürüst) olmaması ile hayal kırıklığına
uğraması ile bitmekedir.
Yazarın bu kitabında ve önceki uçurtma avcısı kitabında
ciddi bir batı övgüsü yer almaktadır. Yazarın dünya çapında üne kavuşması
kitabının onlarca dile çevrilmesinde de bu övgünün katkısı olduğu söylenebilir.
İslam yerilmiş. Taliban sonrası Afganistana gelen yardım ekipleri kutsanmış
bunların esas amacı görmezden gelinmiş. Bunları adeta modern batıdan gelen
kurtarıcılar olarak gösterilmiştir.
Rus işgali eleştirilmemiş, Amerikan varlığı eleştirilmemiş
sorgulanmamışken şanlı Afgan direnişine de en ufak bir övgü gösterilmemiştir.
Afgan direnişi sonrası iç savaş tan behsedilmiş. Hatta bir Afgan mücahidinin
uyuşturucu satıcısı olduğundan ve bir savaş sırasında nasıl Ruslardan
kaçtıklarından alaycı bir biçimde bahsedilmiştir.
Fuhuş ve öldürme Afganistanda çok normal bir davranış olarak
gösterilmiştir.
Tabi ki bu doğu yergisi ve batı sevgisi yazarın tamda
batının görmek istediği bir doğuyu çizerek batının istediği bir yazar profiline
tam olarak uyum sağladığı gözükmektedir.
Bize buradan çıkarılacak ders batı kendisine uygun yazarları
destekleyerek onların daha çok eserler çıkarmasını sağlıyor .Onların daha çok
kazanmasını sağlıyor. Onların daha çok reklamını yaparak daha popüler hale gelmesini
sağlıyor.
Mutlaka ama mutlaka İslam ülkelerinde Halit Hüseyniden daha
kaliteli bir çok yazar vardır. Ama bunlar batı yalakalığı yapmadıklarından
islamı kötülemediklerinden adlarını duymuyoruz. Kitapları basılamadığından
başka dillere çevrilemediğinden beklide 1-2 eser verdikten sonra piyasadan çekildiklerinden
batının istediği biçimde yazarlar bolca sulanarak kısa sürede boy atarken,
Batının istemediği biçimde yazarlar susuzluktan, yabani otlardan, soğuktan ve
sıcaktan etkilenerek kısa sürede yok olup gidiyorlar.
Peki ne yapılabilir.?
Bir şura oluşturularak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İslami ülkelerdeki
yazar taraması yapılarak gelecek vadeden yazarlar tesbit edilebilir. Bu
yazarlara editör ve yayınevi desteği sağlanarak bunların eserleri tamamlatılabilir.
Eserleri gözden geçilerek bulundukları Coğrafyada basılabilir. Daha sonra diğer
dillere çevrilerek bu eserlerin daha çok satılması sağlanabilir. Daha çok
kazanan yazar bu kez tüm mesaisini edebiyata ayırarak daha verimli hale
getirilebilir.
Bu görevi yapacak kuruluş olarak da TİKA nın ismi ön plana
çıkıyor. Son yıllarda oldukça başarılı projelere imza atan TİKA bu konuda da
gerekli atılımları yapacak birikime sahiptir….
.
.Mehmet Emir GÜLTEKİN
08.08.2018 AMASYA
