30 Eylül 2016 Cuma

ÖZBEKİSTAN, CRAİG MURRAY VE KERİMOV SONRASI ORTA ASYA



     İngilterenin eski Özbekistan Büyükelçisi Craig Murrayin kaleme aldığı “Semerkantta Ölüm” adlı kitabı büyük bir heyecanla okudum. Babamın 1990 lı yıllarda Milli Eğitim Bakanlığının açtığı sınavı kazanıp pasaportunu dahi çıkardığı ve Özbekistana gitmek için gün saydığı dönemlerden beri ilgimi çeken bu ülke daha sonraki yıllarda da takibimden kaçmadı. (=Not: 1992 yılında devlet yüzlerce Din Kültürü Öğretmenini Türki ülkelere göndermek üzereyken birden vazgeçmiş ve o ülkeleri FETÖ nün insafına terk etmişti ) Orta Asyanın kalbi olan bu ülke bir çok açıdan Türkistanın merkezi konumundadır. Hem en kalabalık Türki topluluktur hemde Semerkant ve Buhara gibi şehirleri ile kültürel ve dini merkez konumundadır. 
            Amma velakin 1990 lu yıllardan beri ülkeyi post-komünist bir biçimde zalimce ve baskı altında yöneten bir Kerimov hükümeti 26 yıldır işbaşında yer almaktadır. Bu rejimin en büyük özelliği ülke içindeki İslami her türlü akımı zalimce bastırmasıdır. Ve bu İslam düşmanlığı onu hem Amerika hemde Rusya karşısında sıkı bir müttefik kazandırmıştır. Ülke içindeki suikastelere, tecavüzlere, muhaliflerin öldürülmesine, hiçbir dini eğitime izin verilmemesine ve halkın köle gibi çalıştırılmasına rağmen batıdan hemen hemen hiçbir tepki gelmemektedir.
             “2002 ila 2004 yılları arasında Taşkent'te yaptığı büyükelçilik görevini konu edinen Murray, "Çoğunlukla hatırladıklarıma dayansa da bu hikâyede elimden geldiğince gerçekleri olduğu gibi anlatmaya çalıştım… Artık ne kandırmacalara duyduğum öfkemi ne de işkenceyi haklı çıkarmak için meslektaşlarımın ona başvurdukları bir kurumda çalışmaktan duyduğum utancı saklamaya çalışacağım." diyor.
            Bu kitapta benim dikkatimi çeken hususlar ise Özbekistanda İnsan Hakları ihlallerinin yüksek olduğunu bilmekle birlikte bu kadar dehşet verici boyutlarda olduğunu öğrenmemdi. Ayrıca bir İngilizin ( Bu arada aslen İskoç kendileri ) tıpkı korkusuz, dini bütün, Allahtan başkasından korkmayan bir Müslüman gibi Özbek halkı için mücadele vermesi ve baskılara karşı direnen Özbek halkını desteklemesi oldukça ironi.  Bir çok Müslüman bu devirde bu kadar cesur davranamamaktadır. Diğer bir hususda Müslüman ve Türk olan bir ulusta nasıl olurda tecavüz vakalarının bu kadar sık ve alışılabilr olduğudur. Devlet aleni bir şekilde tecavüzü bir ceza olarak görmektedir. Diğer dikkatimi çeken hususunda Craig Murrayin Semerkant ve Buhara gibi şehirleri Tacik şehirleri olarak söylemesidir. Müslüman Türklerin ilk şehirleri olan bu iki şehir Karahanlılar, Gazneliler, Büyük Selçuklu, Harzemşahlar ve Timur İmparatorluğunun en önemli şehirleri arasında olduğu halde nasıl olurda Tacik şehri olarak anılırlar anlayamadım doğrusu.
            Sonuç olarak kitap çok etkileyici ve Özbekistanın gerçek yüzü hakkında fikir sahibi olmak için oldukça önemli. Kitabın çevirmeni İlhami Gümüşün de yorumu şöyle: “Sürekli korku tünelinden geçirilen, ezilmiş, güçsüz düşürülüp korku kumpaslarına hapsedilmiş bu halk bir yardım eline muhtaç. Craig Murray bu coğrafyada karşılaştığı zulme tanıklık etmesi, mazlumlara el uzatması gerektiğini fark ediyor. Güçsüz düşürülenlerin figanına tanık olan ve yardım etmeye muktedir olduğu halde üç maymunu oynayan diğer güç sahibi diplomatik zevatın tersine, Murray donup kalıyor. Silkeleniyor ve vicdanıyla bunun tam tersi olan diplomasi arasında seçim yapmak zorunda kaldığını görüyor. Aslında şu ana kadar yaşadığı yaşamında da bir nevi dönüşüm yapması gerektiğini görüyor. Tırnaklarıyla kazıyarak gelmiş olduğu üst düzey kariyerini kaybetme riskini açıkça göze alarak, gerçekten takdire şayan, onurlu bir davranış sergiliyor. Olayın tüm açılardan resmini çekmek için Özbekistan diktatöryası, halkı, Batı ve kendi kişisel hayatının derinliklerine soluksuz çapraz koşular yapıyor. İşte bu çok yönlü koşular bu kitabı okunmaya değer kılmakta.
           Bu kitabı okuyup bu yazıyı hazırladığım günlerde bir olay gerçekleştiki Orta Aya tarihi için oldukça önemli. Özbekistanın lideri Kerimov 2 Eylül (2016) öldü. Şimdilik Başbakanın vekalet ettiği Özbekistana saltanatın devamı olarak 1 oğlu ve 2 kızından birinin geçmesi bekleniyor.Yerine gelecekler halk üstünde baskıları azaltır mı arttırır mı bilinmez ama her diktatörün gidişinden sonra bir hesap sorma dönemi başlar. İnşallah bu ülkedede bu olur ve yavaş yavaş demokratikleşme ve İslamın yükselişi bu ülkeden tüm Orta Asyaya yayılır. Ama hem ülkenin talibana coğrafi yakınlığı ve hemde radikal İslami terör örgütlerinin son yıllardaki etkinliği yüzünden bu geçiş çok sancılı ve kanlı olabilir.

30.09.2016 Mehmet Emir GÜLTEKİN

       3.      http://www.dunyabizim.com/semerkantta-olum/22669/11-eylulde-bati-ahlaki-dayanaklarini-kaybetti
       
         Kitabı satın almak için : http://www.idefix.com/Kitap/Semerkantta-Olum/Craig-Murray/Edebiyat/Dunya-Gunluk-Ani/urunno=0000000405254

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder