İngilterenin
eski Özbekistan Büyükelçisi Craig Murrayin kaleme aldığı “Semerkantta Ölüm”
adlı kitabı büyük bir heyecanla okudum. Babamın 1990 lı yıllarda Milli Eğitim Bakanlığının
açtığı sınavı kazanıp pasaportunu dahi çıkardığı ve Özbekistana gitmek için gün
saydığı dönemlerden beri ilgimi çeken bu ülke daha sonraki yıllarda da
takibimden kaçmadı. (=Not: 1992 yılında devlet yüzlerce Din Kültürü Öğretmenini
Türki ülkelere göndermek üzereyken birden vazgeçmiş ve o ülkeleri FETÖ nün
insafına terk etmişti ) Orta Asyanın kalbi olan bu ülke bir çok açıdan
Türkistanın merkezi konumundadır. Hem en kalabalık Türki topluluktur hemde
Semerkant ve Buhara gibi şehirleri ile kültürel ve dini merkez konumundadır.
Amma velakin 1990 lu yıllardan beri
ülkeyi post-komünist bir biçimde zalimce ve baskı altında yöneten bir Kerimov
hükümeti 26 yıldır işbaşında yer almaktadır. Bu rejimin en büyük özelliği ülke
içindeki İslami her türlü akımı zalimce bastırmasıdır. Ve bu İslam düşmanlığı
onu hem Amerika hemde Rusya karşısında sıkı bir müttefik kazandırmıştır. Ülke
içindeki suikastelere, tecavüzlere, muhaliflerin öldürülmesine, hiçbir dini
eğitime izin verilmemesine ve halkın köle gibi çalıştırılmasına rağmen batıdan hemen
hemen hiçbir tepki gelmemektedir.
“2002 ila 2004
yılları arasında Taşkent'te yaptığı büyükelçilik görevini konu edinen Murray, "Çoğunlukla hatırladıklarıma dayansa da bu
hikâyede elimden geldiğince gerçekleri olduğu gibi anlatmaya çalıştım… Artık ne
kandırmacalara duyduğum öfkemi ne de işkenceyi haklı çıkarmak için
meslektaşlarımın ona başvurdukları bir kurumda çalışmaktan duyduğum utancı
saklamaya çalışacağım." diyor.
Bu kitapta benim dikkatimi çeken
hususlar ise Özbekistanda İnsan Hakları ihlallerinin yüksek olduğunu bilmekle
birlikte bu kadar dehşet verici boyutlarda olduğunu öğrenmemdi. Ayrıca bir
İngilizin ( Bu arada aslen İskoç kendileri ) tıpkı korkusuz, dini bütün,
Allahtan başkasından korkmayan bir Müslüman gibi Özbek halkı için mücadele
vermesi ve baskılara karşı direnen Özbek halkını desteklemesi oldukça ironi. Bir çok Müslüman bu devirde bu kadar cesur
davranamamaktadır. Diğer bir hususda Müslüman ve Türk olan bir ulusta nasıl
olurda tecavüz vakalarının bu kadar sık ve alışılabilr olduğudur. Devlet aleni
bir şekilde tecavüzü bir ceza olarak görmektedir. Diğer dikkatimi çeken hususunda
Craig Murrayin Semerkant ve Buhara gibi şehirleri Tacik şehirleri olarak
söylemesidir. Müslüman Türklerin ilk şehirleri olan bu iki şehir Karahanlılar,
Gazneliler, Büyük Selçuklu, Harzemşahlar ve Timur İmparatorluğunun en önemli
şehirleri arasında olduğu halde nasıl olurda Tacik şehri olarak anılırlar
anlayamadım doğrusu.
Sonuç olarak kitap çok etkileyici ve
Özbekistanın gerçek yüzü hakkında fikir sahibi olmak için oldukça önemli. Kitabın
çevirmeni İlhami Gümüşün de yorumu şöyle: “Sürekli
korku tünelinden geçirilen, ezilmiş, güçsüz düşürülüp korku kumpaslarına
hapsedilmiş bu halk bir yardım eline muhtaç. Craig Murray bu coğrafyada
karşılaştığı zulme tanıklık etmesi, mazlumlara el uzatması gerektiğini fark
ediyor. Güçsüz düşürülenlerin figanına tanık olan ve yardım etmeye muktedir
olduğu halde üç maymunu oynayan diğer güç sahibi diplomatik zevatın tersine,
Murray donup kalıyor. Silkeleniyor ve vicdanıyla bunun tam tersi olan diplomasi
arasında seçim yapmak zorunda kaldığını görüyor. Aslında şu ana kadar yaşadığı
yaşamında da bir nevi dönüşüm yapması gerektiğini görüyor. Tırnaklarıyla
kazıyarak gelmiş olduğu üst düzey kariyerini kaybetme riskini açıkça göze
alarak, gerçekten takdire şayan, onurlu bir davranış sergiliyor. Olayın tüm açılardan
resmini çekmek için Özbekistan diktatöryası, halkı, Batı ve kendi kişisel
hayatının derinliklerine soluksuz çapraz koşular yapıyor. İşte bu çok yönlü
koşular bu kitabı okunmaya değer kılmakta.”
Bu
kitabı okuyup bu yazıyı hazırladığım günlerde bir olay gerçekleştiki Orta Aya
tarihi için oldukça önemli. Özbekistanın lideri Kerimov 2 Eylül (2016) öldü. Şimdilik
Başbakanın vekalet ettiği Özbekistana saltanatın devamı olarak 1 oğlu ve 2 kızından
birinin geçmesi bekleniyor.Yerine gelecekler halk üstünde baskıları azaltır mı
arttırır mı bilinmez ama her diktatörün gidişinden sonra bir hesap sorma dönemi
başlar. İnşallah bu ülkedede bu olur ve yavaş yavaş demokratikleşme ve İslamın
yükselişi bu ülkeden tüm Orta Asyaya yayılır. Ama hem ülkenin talibana coğrafi
yakınlığı ve hemde radikal İslami terör örgütlerinin son yıllardaki etkinliği
yüzünden bu geçiş çok sancılı ve kanlı olabilir.
30.09.2016
Mehmet Emir GÜLTEKİN
3. http://www.dunyabizim.com/semerkantta-olum/22669/11-eylulde-bati-ahlaki-dayanaklarini-kaybetti
Kitabı satın almak için : http://www.idefix.com/Kitap/Semerkantta-Olum/Craig-Murray/Edebiyat/Dunya-Gunluk-Ani/urunno=0000000405254
Kitabı satın almak için : http://www.idefix.com/Kitap/Semerkantta-Olum/Craig-Murray/Edebiyat/Dunya-Gunluk-Ani/urunno=0000000405254
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder